31 Mayıs 2010 Pazartesi

Chevrolet Spark



Chevrolet'nin minik otomobili Spark'ı (özellikle yeşil rengini) son zamanlarda epey yollarda görmeye başladım. İş yerimin hemen yanında bir Opel - Chevrolet bayisi olduğu için mi algıda seçicilik oluyor bilmiyorum. Spark göründüğü üzere küçük, şehir içinde verimli bir sürüş sağlama hedefinde olan bir araç. 1,0 litre, 1,2 litre LS ve 1,2 litre LT olmak üzere 3 seviyede satılıyor. Modelin fiyatları ise 23.500 TL ile 26.569 TL arasında değişiyor. Başlangıç seviyesinden itibaren 6 havayastığı, ABS, MP3 çalar, klima gibi özellikler standart. 25.250 TL fiyat etiketine sahip LS modeline ön sis farları, spor görünümlü spoiler, tavan bagaj rayları, elektrikli arka camlar, yol bilgisayarı, elektrikli ayarlanabilir yan camlar ve uzaktan kumandalı merkezi kilit gibi özellikler eklenmiş. En yüksek paket olan LT paketinde ise park sensörü, sportif tamponlar, 14 inch hafif alaşımlı jantlar, iklim kontrollü klima standart.

Krom görünümlü ön panjur ve tavan rayları 3640 mm uzunluğundaki Spark'a güzel bir hava katıyor. 2375 mm'lik dingil mesafesi de böyle küçük bir otomobile göre geniş bir iç mekan için imkan veriyor. Ön koltuklarda baş ve diz mesafesi konusunda bir sorun yaşamıyorsunuz. Arka tarafta ise baş mesafesi gayet yeterli, diz mesafesi de çok aman aman rahatsız etmiyor. Bir çok renk seçeneği var gerçi ama ben en çok yeşilini beğendim. Direksiyon üzerinden kontrol edilebilen Mp3 çalar yeterli. 


Aracın performansına çok fazla değinmeyeceğim, sonuçta şehir içinde kullanılmak üzere tasarlanmış bir araç Spark. Eşya saklama gözlerinin fazlalığı, boyutları, boyutlarına rağmen iç alanda sağladığı ferahlık da zaten bunun kanıtı gibi.




Böyle bir araç için yapılabilecek en büyük hata nedir diye sorsalar bayanlara daha çok hitap edecek bir otomobil piyasaya sunup bunu otomatik şanzımanla desteklememek derdim. Bana sormadılar ama Chevrolet yetkilileri bu hatayı yapmışlar. Aracın sadece 5 ileri manuel şanzımanı var. Bu da uygun fiyatlı ve küçük sınıf otomobilleri daha çok seçen bayanların pek işine gelmeyecek bir özellik. İlerleyen günlerde bununla ilgili bir değişikliğe gidilir mi hep beraber göreceğiz.



Alfa Romeo Giulietta fiyatlar

Aslında aşağıdaki resmi video yayınlanalı baya bir oldu. Daha önce paylaşmak aklıma gelmemişti, şimdi paylaşıyım. Videonun altında 2011 Alfa Romeo Giulietta fiyatlarını bulabilirsiniz. Spooky'e (supuki) teşekkürler.





Alfa Romeo Giulietta 1.4 120 hp Prog. 22.500,00 €
Alfa Romeo Giulietta 1.4 120 hp Dist. 24.250,00 €
Alfa Romeo Giulietta 1.4 Multiair 170 hp Dist. 25.750,00 €
Alfa Romeo Giulietta 1.6 JTD 105 hp Prog. 24.500,00 €
Alfa Romeo Giulietta 1.6 JTD 105 hp Dist. 26.250,00 €
Alfa Romeo Giulietta 1750 TB GDI 235 hp Quadrofiglio Verde 34.250,00 €

Artı 1.054 TL plaka masrafı


Bazı donanım ücretleri:

Park sensörü 100,00 €
Metalik boya 500,00 €
Navigasyon sistemi 2.000,00 €
Görüş paketi 350,00 €
Koyu renk camlar 100,00 €
Bose HI-FI ses sistemi 1.000,00 €
Bi-Xenon farlar ve far yıkama 950,00 €
Spor süspansiyon 350,00 €
Elektrikli sunroff 1.400,00 €


Spor paket: 1.800,00 €
Deri direksiyon, deri vites topuzu, sportif suspansiyon, karartılmış farlar, deri koltuk,  eteklik, tavanda koyu iç detaylar, saten yan aynalar, arka kol dayama, 3. kafalık, sportif pedal, içeride alimünyim detaylar.

Deri koltuk olmazsa 900 Euro oluyor. Bir kaç alternatif paket daha var.


Dünden bugüne Golf

Hazır Golf demişken, 1974'den beri 36 senedir piyasada olan VW'nin efsane modeli Golf'ün dünden bugüne modelleri.. Golf 7'nin şu anda ilk görüntüleri. İleriki günlerde neler olur bilemeyiz tabii ki..


GOLF 1 (1974 - 1984)



GOLF 2 (1984 - 1991)





GOLF 3 (1991 - 1999)





GOLF 4 (1999 - 2004)




GOLF 5 (2004 - 2009)





GOLF 6 (2009 - 2012-2013)






GOLF 7 (2012-2013  - )




Fiat Doblo vs Bentley Continental




Bentley çıkarttığı son model ile ticari araç sınıfındaki rekabeti epey bir kızgınlaştırdı. Yeni kasasını çıkartan bu sınıftaki en ciddi rakibi Doblo'nun 600 hp güç üreten 6.0 litreli V12 motoruyla bir adım önüne geçmeyi başaran Bentley'nin, 400 litre olan bagaj hacmini koltukları yatırarak 1200 litreye çıkarmak mümkün. İç dizaynıyla da sınıfına büyük bir yenilik getiren Bentley'nin tek dezavantajı fiyatı. 28.000 TL'den başlayan Doblo'nun yanında £510.000'luk fiyat (yaklaşık 1.305.000 TL) bu sınıfta bir araç alacakları Doblo, Transit Connect gibi araçlara yöneltebilir. 










Bu kadar uzun bir geyik yazdığım için kendimi kınıyorum:) Ama bu nedir, zevk meselesi ama böyle bir model gerekli miydi? Biraz ucuz olsa Amerikan filmlerindeki cenaze arabalarının yerine kullanılır. Aynı şekilde Mini Cooper'ın çıkarttığı model de böyle, bozmayın aklımızdaki imajınızı. Umarım bu ültimatom yerine ulaşır:) 

Yeni Golf!! Golf MkVII



Şu andaki kasası çıkalı ne kadar oldu ki dediğinizi duyar gibiyim. Golf 6 daha güncelliğini korurken, daha bir önceki kasasına eski gözüyle bakamazken, VW Golf 7'yi tanıtmak üzere. 

Golf herhalde en popüler ve zamana meydan okuyan modellerden birisidir. 2 sene öncesine kadar sahip olduğumuz 1990 model bir Golf 2'de araba kullanmayı öğrenmiş birisi olarak bu modele bakışım da farklıdır. 200.000 km.'ye yakın yol yapmış neredeyse 20 yaşındaki bir araba hala seri ve problemsizdi. Ufak tefek sorunlarına rağmen neredeyse güncel bir 1.6 model kadar gidiyordu. 

Golf, bu kasasıyla beraber 4 kapılı bir coupe ve bir soft top model de tasarlayacakmış. Özellikle (arkası A5'e benzese de) Jetta Coupe'yi gördükten sonra Golf Coupe'yi de merakla bekliyorum. Daha verimli turbo motorların kullanılacağı ve yeni bir şasiyle beraber üretilecek Golf 7 önceki kasasına göre daha hafif olacakmış. 

Yeni Golf, Cenevre otomobil fuarında tanıtıldıktan sonra 2012 yılında piyasaya sürülecek. Bana göre şu andaki kasasından daha güzel, daha derli toplu bir görünüme sahip olmuş. Golf her zaman orta sınıfta tercih edilebilecek, verdiğiniz paranın hakkını veren bir otomobil olmuştur ama Golf 6 bende toparlak, belirli bir karaktere sahip olmayan bir otomobil görüntüsü çizmişti. VW'cilerin gözü aydın.


27 Mayıs 2010 Perşembe

Alfa Romeo

2 buçuk senedir Alfa Romeo kullanıcısı olarak markayla ilgili biraz bilgi vermek istedim. Malum ülkemizde bu markaya karşı ciddi bir ön yargı var. Bazıları tamamen şehir efsanesi, bazıları da gerçekten dikkat edilmesi gereken noktalar.



İlk önce Alfa Romeo geçmişine bakarsak, aslında bu markanın geçmiş rakiplerinin BMW ve o sınıftaki araçlar olduğunu görüyoruz. 90'ların başında biraz geri kalmasıyla biraz o özelliğini kaybetti bana göre ama yine de böyle bir geçmişi olan aracı kullanmak güzel bir duygu. Beğeni meselesi olmakla beraber, yaptığı her tasarımı (bana göre 166 gibi odun bir araba bile güzel) farklı ve gerçekten çok güzel. Eski GTV, Alfetta, 80, 155 gibi arabaları ben hala beğeniyorum mesela. 

Tabii bunlara rağmen BMW, Audi gibi hem güzel hem sportif lüks arabaların fiyat olarak gerisinde olmasına rağmen tercih edilmemesinde bazı sebepler var. Bana göre ilki Alman sağlamlığında olmaması. 2004 model bir Opel Astra ile 2 sene gidip geldiğim ve hiç bir sorun yaşamadığım yollarda Alfa 147 ile 2buçuk senede 2 kere ön takım değiştirdim. Daha önce de bahsettiğim, durup dururken radyomun çalışmaması, üstesinden aylarca gelinemeyen silecek deposu problemi, karterin delinmesi (tamam bu benim suçum olabilir) gibi gerçekten şu an aklıma gelmeyen bir çok olay yaşadım. Bunlar ne yazık ki arabayı kullanışınıza göre değişen şeyler de değil, ben arabama çok özen gösteririm, bakımlarını aksatmam, hor kullanmamaya çalışırım, gereksiz zorlamalardan kaçınırım ama büyük bir sıkılıkta servise gidiyorum. Bana denk gelen bir şanssızlık da olabilir ama kişisel tecrübem bu yönde. 



Parça sıkıntısına gelirsek. Parça ile ilgili stok sorunu kesinlikle yok. Arabamın bir parçası bozulur, 1 ay beklerim gibi bir korkusu olanlar bu konuyu bir daha hatırlamamak üzere akıllarından çıkartsınlar. Sadece radyom arızalandığında tavandaki bir parçanın gelmesini 3 gün bekledim, o parçanın da çok kullanılan bir parça olmadığı aşikar. Tamam parça bulunuyor da sen fiyatından haber ver diyenlere, Opel'den korkmuyorsanız Alfa'dan da korkmayın. Arada fark yok demiyorum ama korkutacak düzeyde değil. Selenia yağ kullanılıyor, 20.000 km'de bir değişiyor. Bakımları ağır olmadıkça (mesela triger değiştireceğim şimdi 60.000 km'de yaklaşık 750 TL gibi bir masraf olacak) 250 TL civarında. Yakıt tüketimi konusu biraz sıkıntılı, 147 için konuşursam yine, rakiplerinin gerisinde. Giulietta 1.4 motorla 120 ve 170 hp güç üretebilecek ve yakıt tüketimini 170 hp için 5.8 lt'ye çekecekmiş. Bundan sonraki modellerinde de böyle bir performans gösterirse bu sorunu da giderir.




Yaklaşık 9-10 seneden beri Audi gerçekten güzel modeller yapmaya başladı ve modellerinde fiyatı aşağı çekmek için, standart olmayan bazı donanımları fiyat arttırarak standart hale getirdi. Fiyatlar BMW, Mercedes ile paralel olunca şaşırmıştım kim bu markalar varken Audi alır ki diye, ama şimdi baktığımızda Audi bu markaların hem marka değeri olarak hem fiyat/performans değeri olarak kesinlikle gerisinde değil. Alfa'nın da 147'yi artık en az 17 inç jantlar gibi sportif özelliklerle eskisi kadar düşük olmayan fiyatlardan satması, Mito gibi küçük bir araba için epey bir para istemesi, 159'un çok pahalı ve güçlü modelini çıkartması, şimdi çıkacak olan Giulietta, 8C gibi bir araba ortaya çıkarması; Alfa Romeo'nun da o seviyelere gelmeye çalıştığı izlenimini bırakıyor bende. 

Şunu da belirtmek istiyorum, evet sıkıntılar yaşıyorum ama yine araba alacak olsam hiç düşünmeden Alfa Romeo alırım. 










Lancia Delta Integrale


Nasıl bir efsane olduğunu anlatmaya pek gerek yok. Hayallerimdeki arabadır kendisi. Sahibinden.com'da 40.000 Euro'ya satılıyor bir tanesi, bir de 13.000 TL'ye var ki onu da toparlamak için baya bir zaman ve para gerek. Aslında alıp yavaş yavaş yapmak, yaparken buradan paylaşmak çok güzel olur ya, ona vereceğim parayı seve seve arabamı Guilietta ile değiştirmek için kullanırım. Spooky sen ne dersin? :)








Need For Speed 2 - Nostalji


Aşağıdaki yazıda NFS 2'den bahsetmişken biraz googlelıyım dedim. Çok fazla bilgisayar oyunlarıyla haşır neşir olmadım, şu oyun alanlarında olan Sega Rally Championship (sadece Toyota Celica ve efsane Lancia Delta'nın olduğu) ile Need For Speed 2 ilk oyunlarımdandı. Zaten bu 2 oyun dışında Championship Manager serisini oynadım, (hala da oynadığım son cm olan CM 01/02'yi canım çektikçe oynarım) bir de bir araba sever olarak Gran Turismo'yu. Bir de NFS Porsche Edition vardı az biraz da onu.. Test Drive 5'i unutmuşum:)

Oyunda hatırladığım kadarıyla Ferrari F50, Italdesign Cala, McLaren F1, Jaguar'ın bir modeli, Ford'un konsept bir modeli vardı. Bir kaç ilginç araba daha vardı ama marka model hatırlamıyorum. Ayrıca red car yazınca kırmızı Ford Indigo çıkıyordu. Çok çabuk hızlanan ve kontrol etmesi çok kolay olan bir arabaydı. Daha o yaşlarda oyunda yapmaktan en zevk aldığım şeylerden biri Italdesign'ı seçip, iç görüntüsüyle yarışmaktı. Yarışmak yerine şehirde tur atmak da diyebiliriz:) Ekrandaki bütün göstergeleri kapatıyordum zira Jaguar ile beraber ibresinden kaçla gittiğimizi anlayabildiğimiz 2 arabadan biriydi. Indigo'yu dijital göstergeden dolayı saymıyorum. rushhour yazınca çıkan yoğun trafikte hiç bir arabaya çarpmadan gitmeye özen gösterirdim, arabaları son anda kafa kafaya çarpışmadan sollayabilmek inanılmaz bir zevk veriyordu gerçekten de.  

Yunanistan'da geçen Mediterreano diye bir rota vardı, evlerin arasından uça uça giderken mutlaka bir eve çarpardım. hollywood yazınca Hollywood pisti açılıyordu, karlı bir yol vardı ki en zoru oydu diye hatırlıyorum. Okul otobüsüyle, BMW ile, diğer trafikteki arabalarla da farklı şifreler yazarak yarışabiliyordunuz. Hatta BMW'nin oyundaki modeli E28 veya E34 (tam hatırlayamıyorum) kasa 5 serisiydi. Aradan en az 12-13 sene geçmiş, güzel günlerdi.. Introsunu en alta koydum, Cala ile Jaguar'ın Panda'ya makas attıkları video.. Panda da önünde giden arabaya neden sellektör yapmış anlayamadım:)